Psikolojiye Giriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor.
Psikolojiye Giriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor.

Klinik Psikoloji

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Klinik Psikoloji
 
Klinik psikoloji, bireyin duygusal, bilişsel, davranışsal ve psikolojik sıkıntılarını ve zorlamalarını anlamak, bunların gelecekteki seyirlerini yordamak ve hafifletmek amacıyla bilimi, teoriyi ve uygulamayı birleştiren psikolojinin alt alanıdır. Bu alanda uzman psikologlara ise, klinik psikolog denilmektedir.

Birbiriyle Yakından İlişkili Ruh Sağlıgı Uzmanlık Alanları

Psikiyatr: Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra psikiyatr alanında uzmanlaşan hekimdir. Psikiyatr anormal davranısların tedavisinde ilaç kullanmakla, fiziksel hastalıkları tedavi etmekte ve inceleme yapmakta yetkili tıp hekimlerinden oluşan alandır.

Psikolojik Danışman: Normal ve orta düzeyde sıkıntı ve uyum problemi yaşayan birey yada gruplarla çalışan meslek grubudur. Psikolojik Danışma ve Rehbetlik Bölümlerinden mezun olanlar bu alanda hizmet vermektedir.

Sosyal Hizmet Uzmanı/Sosyal Hizmet Çalışanı: Ekonomik, sosyal ve kültürel yönden sıkıntı içinde bulunan kişi grup yada toplulukların sorunlarını tanımaları , sahip oldukları olanakları kullanmaları cevredeki olanakları araştırmaları ve yararlanmalarına yönelik hizmet veren uzmandır.Sosyal hizmet bölümlerinden mezun olan bu meslek grubu çalışanları psikolog ve psikiyatrdan farklı olarak daha cok aile ortamı , çalışma koşulları okul ortamı yada sosyal çevrede çeşitli düzenlemeler yaparak bireylerin sorunlarının azaltılmasına katkı sağlar.

Sağlık Psikologları: 4 yıllık lisans eğitiminden sonra sağlık psikolojisi alanında yüksek lisans yaparak uzmanlaşan meslek grubudur. Temel çalışma alanı olarak hastalıkların önlenmesi, iyi sağlık koşullarının yaratılması geliştirilmesi ve devam ettirilmesi yada tıbbi rahatsızlığa sahip kişilerin tedavi edilmesine yönelik araştırma ve uygulama yapar.

Sosyal Psikoloji

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Sosyal Psikoloji

Sosyal psikoloji; insanı özelliklede başka insanlarla ilişkileri bağlamında anlamaya çalışır. Hayatın insana dair her yönü hakkında söyleyecek sözü olan çok geniş ve zengin bir bilim dalıdır. Klinik psikolojisi,psikolojik sorunları olan insanları anlamak ve tedavi maksadını taşır. Sosyal psikoloji ise daha genel olarak ''normal'' insanı anlamak arzusundadır. 

Sosyal Psikolojinin Kısa Tarihi

Alanın tarihçesini biçimlendiren en önemli olaylardan biri, Hitler Almanyasından kaçan çok sayıda sosyal psikologun 1930 ve 40'lı yıllarda Amerikaya yerleşip buradaki üniversitelerde başarılı çalışmalarda bulunması olmuştur. Nazizm ve Faşizm akımlarının psikolojik kökenlerini anlama arzusu ve 2.Dünya savaşının gerekleri bu dönemde alanın sorduğu sorular üzerinde etkili oldu. Bugün sosyal psikoloji psikolojinin değişik alt dallarda içinde en dinamik olanlarından biridir ve sosyal psikologlar dinden politikaya aşktan önyargıya saldırganlıktan işbirliğine insana dair akla gelebilecek her konuyu anlayıp anlatmaya çalışırlar.  

Sosyal Psikolojinin İki Temel İlkesi

Sosyal psikologlara çalışmalarında insan doğasına dair bazı temel varsayımlar eşlik ve rehberlik eder. Bunlardan birincisi insanların dünyayı olduğu gibi değil kendi oldukları gibi görmeleridir. Gerçekliği algılayışımızda dışarıdaki objektif dünya kadar kendi benliğimizin de rolü vardır.

Sosyal psikologların kendilerine düstur kabul ettikleri ikinci ilkeyse sosyal etkinin çok yaygın ve güçlü olduğudur.

İnsanlar Ne İster?
  • Hayatımız üzerinde hakimiyet sahibi olmak. Bu güdü bizi kendimizi başkalarını ve hayatın bizimle alakalı kısımlarını en doğru biçimde anlamaya ve bu bilgiyi kendi lehimize kullanıp hayyatta arzuladığımız noktalara gelmemizi sağlamayıa sevk eder.
  • Sevmek , sevilmek, ait olmak. Başkalarıyla yakın ilişkiler içinde olmak,onlar tarafından kabul görmek…
  • Benliğimizi değerli görmek. İyi düzgün sevilesi bir insan olduğumuza bir anlamda varoluşumuzun ''doğru'' olduğuna inanmak. Ortalamanın üstü etkisi: Araştırmalar insanların çogunun kendilerini okul başarısı, iş performansı, zeka, popülerlik, sportiflik, liderlik, araba sürme becerisi ve daha pek çok konuda ortalamanın üstünde gördüğünü belgelemektedir. Çoğunluğun ortalamanın üstünde olması istatistiki açıdan mümkün olmadığından bu olgu benliğimizi degerli görme ihtiyacımızın bir uzantısı olarak görülür.

Çocuklukta Sosyal Gelişim

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Çocuklukta Sosyal Gelişim

Çocuğun bilişsel ve dil gelişimiyle paralellik gösteren sosyal gelişim, toplumsallaşma, benlik ve kişilik oluşumu gibi süreçleri kapsar. Bu süreçte çocuk yaşadığı sosyal çevrenin değerlerini öğrenir, hangi davranış ve duyguların ne kadar ne derece gösterilmesi konusunda bilgi sahibi olarak önce başkalarının yani ailedeki yetişkinlerin yönlendirmeleriyle sonrada kendi öz kaynaklarını kullanarak sosyal davranış  ve duyguları beklenen yönde gösterme yolunda ilerler. Bu sosyal bilginin bir kısmı yetişkinlerin öğretmesi yolula edinilir çoğu kısmı ise dolaylı yollarla aile ve toplumdaki yaşantı sırasında kendiliğinden kazanılır.

Sosyal Davranışlar

Sosyal gelişim literatürüne bakıldığında ele alınan temel gelişimsel özellikler olumlu sosyal davranışlar ve bunlarla ilişkili olan diğer ahlaki ve duygusal gelişimsel becerilerdir. Toplumların uyumlu işleyişi için önemli olan sosyal ağların oluşumuna katkıda bulunan olumlu sosyal davranışlar sosyal gelişimin belli başlı bileşenlerinden biri olarak görülür.

Olumlu sosyal davranışların sergilenmesinde empati (eşduyum) büyük rol oynar. Empati bir başkasının duygusal durumunu ve yaşadığı hissi kavrayıp aynı veya benzer duyguyu kişinin bizzat kendisininde yaşaması anlamına gelir.

Sosyal gelişimin bir başka temel bileşenide anti-sosyal davranışlar, yani saldırgan ve yıkıcı davranışlardır. Başkalarına veya onlara ait şeylere zarar vermeyi amaçlayan hareketler olarak tanımlanır.

Saldırgan davranışlar
  • Fiziksel Saldırganlık
  • Sözel Saldırganlık
  • İlişkisel saldırganlık
Olumlu sosyal davranışlar  ve Saldırgan davranışların gelişiminde hem biyolojik, hem de çevresel faktörlerin etkili olduğu ortaya koyulmuştur.

Sosyal Gelişimi Açıklamaya Yönelik Kuramlar

Sosyal gelişimini açıklamaya yönelik kuramın ortaya koyduğu önermeler (ampirik) araştırmalar ile test edilebilir. Sosyal gelişime dair kuramların belli başlıları:
  • Psikanalitik Kuram
  • Davranışçılık Kuramı
  • Sosyal Öğrenme Kuramı
  • Bilişsel Gelişim Kuramı
  • Etolojik Kuram
  • Ekolojik Sistemler Kuramı
Psikanalitik Kuram

Psikoseksüel Gelişim Kuramı (Freud) 

Sigmund Freud (1910) tarafından geliştirilen kuram, insanın çoğunlukla farkında olmadığı dürtüler ve çatışmalarla hareket eden bir varlık olduğunu varsayar. Bilinçaltı süreçlerin önemine vurgu yapar.

Freud’ a göre insan EROS ve THANATOS olmak üzere iki temel dürtüyle dünyaya gelmektedir. Eros ya da yaşam içgüdüsü, yeme, içme, cinsellik gibi yaşamı devam ettirmeye yarayacak bedensel bütün ihtiyaçları karşılayan aktiviteleri yönetir ve hayatta kalmayı sağlar. Thanatos, ölüm içgüdüsü ise, dövüşme, öldürme, mazoşizm gibi davranışlarla ifade edilen yok edici bir güçtür. Bu kuram enerjiyi, cinsel enerji (libido) olarak tanımlar.

Çocuklar 5 ayrı gelişim döneminden geçerler. Bu gelişim dönemleri:
  1. Oral (0-1 yaş)
  2. Anal (1-3 yaş)
  3. Fallik (3-6 yaş)
  4. Gizil (6-13 yaş)
  5. Genital (13-19 yaş)
Gelişim sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesine engel olan iki temel olumsuz süreç vardır. Bu süreçler Engellenme ve Aşırı doyum süreçleridir. Engellenme, aşırı doyurulmasından daha güçlü takılmalara yol açar. Freud, çocuğun gelişimini üç farklı yapı içinde tanımlar: id (dürtü), ego (rasyonel) ve süperego (ahlak).

İd (Dürtü) : Doğuşta var olan ve yeni doğan bebeğin biyolojik iç güdülerini doyurma fonksiyonu bulunan yapıdır. İd, bilinçsizce ve irrasyonel şekilde işler.

Ego (Rasyonel) : Kişiliğin bilinçli, rasyonel kısmını oluşturur. Ego’nun işlevi, içgüdülerin rasyonel bir biçimde doyumunu sağlamaktır. Örneğin; aç çocuk ağlayıp bağırmak yerine, yiyeceğe nasıl ulaşabileceğini düşünüp mantıklı bir yol bulabilir.

Süperego (Ahlak) : Çocuğun hareketlerine rehber olan ahlak kurallarından oluşur ve gerçek anlamda bir içsel denetçidir.  3-6 yaşla arasında olur. Süperegonun gelişimi, içselleştirme süreciyle çok yakından bağlantılıdır. İçelleştirme, toplumsal değer ve davranışları kendisininmiş gibi benimsemedir. içselleştirmeyle, bir yetişkinin gözetimi olmaksızın gerekli ahlaki davranışları gösterir hale gelir. Böylece vicdan gelişimi sağlanır. Vicdan ve içselleştirme gibi önemli gelişimsel süreçlerden süperego sorumludur. 3-6 yaşlarındaki ebeveyn çocuk ilişkisi süperegonun gelişiminde çok etkilidir.

Bilişsel Psikoloji

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Bilişsel Psikoloji
Bilişsel Psikoloji Doğası
1967 yılında Ulric Neisser tarafından yazılan "Bilişsel Psikoloji" başlıklı kitabın yayımlanmasıyla yeni bir disiplin olarak ortaya çıkmıştır. Neisser biliş kavramının duyusal girdinin yakalanması, dönüştürülmesi, özümsenmesi, depolanması ve kullanılması temelinde tanımlamaktadır.

Bişişsel psikoloji biliş kavramının bilimsel olarak incelendiği psikolojinin bir alt dalıdır. 1950'li yıllarda bilgi işlem, bellek, dil, biliş, problem çözme ve karar verme üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya çıktığı görülmektedir. Özellikle Bilgi işlem yaklaşımı bilişsel psikolojinin ruhunu oluşturduğu görülmektedir. Bilgi işlem dış dünyanın temsili veya sembolik dönüşümü veya manipülasyonu olarak ifade edilmektedir. Bilişsel psikoloji işlevselcilik felsefi akımından oldukça etkilenmiştir. Çünkü bilişsel psikoloji zihinsel işlemlerin işlevsel olduğunu farz etmektedir. Öte yandan beynin çalışılması materyalist bakış açısını ortaya koyar bu yaklaşımda beyin ve zihin benzer şeylerdir. Bundan dolayı düşünce ve davranış beyindeki nöral faaliyetler sonucu oluştuğundan beynin incelenmesi aynı zamanda zihnin incelenmesi anlamına gelmektedir.

Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri
Sinir Sisteminin Hücresel Özellikleri

Sinir Hücresi

Sinir sisteminde haberleşmeyi sağlayan temel hücresel bileşen, sinir hücresidir. Sadece beyinde 100 milyardan fazla sinir hücresi olduğu düşünülmektedir. Sinir hücrelerini diğer hücrelerden ayıran en önemli özellik elektrokimyasal sinyal iletimini gerçekleştirebilmesidir. Normal bir sinir hücresi 50.000-250.000 kadar başka nöronla bağlantılıdır. 

Sinir hücrelerinde soma (Yunanca gövde) adı verilen hücre gövdesi bulunur. Hücre gövdesinde diğer hücreler gibi hücre çekirdeği, sitoplazma ( hücre içindeki saydam ve homoken dolgu kitlesi ) ve organeller vardır. Sinir hücreleri diğer hücrelerden farklı olarak dendrit ve akson olarak adlandırılan 2 farklı uzantı tipine sahiptir.

Psikolojide Araştırma Yöntemleri

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Psikolojide Araştırma Yöntemleri
Psikoloji Biliminin Özellikleri

Psikoloji Bilimi Tüm insanları ilgilendiren Sorularla ilgilenir ve Bu Bilgileri Tüm insanlığın Ortak Birikimi Addeder : Tüm insanlığı ilgilendiren sorularla ilgilenen bilim, tüm insanlığın hizmetine adanmıştır. Örneğin şirketler kendi ürünlerini nasıl daha fazla satabileceklerini görmek için pazar araştırması yaparlar. Bu araştırmalarda anket ve deney gibi bilimsel yöntemlerden yararlanılır ama elde edilen bilgiler tüm insanlıkla paylaşılmaz ve şirket çıkarlarına hizmet eder. Psikoloji bilimi ise bütün insanlığı ilgilendiren bilgiler edinmeyi amaçlar. Bilim tüm insanlığa mal olmuş bir uğraş olduğu için bilimsel bilgiler açıkça paylaşılır. Paylaşılmayan bilgi bilimin bir parçası olamaz.

Psikoloji Bilimi Gözlemlerle Sınanabilir ve Yanlışlanabilir Önermelerden Oluşur : Bilimin temelinde otoritelerin görüşleri, yaygın inançlar, şahsi sezgiler değil, herkes tarafından nesnel olarak tasdik edilebilecek gözlemler yatar. Bu sebepten dolayı bilim gözlem ve akıl yürütme yoluyla tüm insanların üzerinde uzlaşabileceği önermelerden oluşur. Bugün Freud’un psikanalitik kuramları bilimsel kabul edilmemektedir çünkü önermeler gözlemlerle doğrulanamamıştır. Bu, bilim insanlarının her zaman görüşlbirliği içinde olduğu anlamına gelmez. Bir konu henüz tam anlaşılmamışsa o konu hakkında farklı teoriler üretilir ve bilim insanları bu teoriler arasında hangisinin daha geçerli olduğunu bulmak için deney ve gözlemler yapar. En nihayetinde hangi teorinin gerçeğe daha yakın olduğuna karar verecek olan ampirik gözlemlerdir. Uzun vadede bir teoriyi destekleyen gözlemler biriktikçe o konuda bilimsel bir görüşbirliği oluşmaya başlar.

Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Psikolojinin Tanımı  ve Kapsamı

Psikoloji insan davranışını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Zihinsel süreçleri sadece betimlemeyle değil ayrıca tahmin etmeye ve açıklamaya çalışır. Bilimsel çalışmaların sonucunda elde edilen bilgiler kişilerin ve grupların sorunlarını çözmede, problemli görünen davranışlardan kurtulmada ve olumlu yeni davranışlar edinmede kullanılmaktadır. Psikolojide kullanılan bilimsel yöntemin özellikleri şunlardır ;

Ampirik : Duyularla algılanabilen,deneyime dayalı

Betimleme : (tanımlama) yordama (tahmin etme) açıklama ve değişme demektir.Evrenin ve olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan bilgidir.