Temel Antropoloji Kuramları

FELSEFE Ders Notları 2
Antropoloji
Temel Antropoloji Kuramları

Tek Hatlı Evrim: İnsanlığın gelişimini ilkelden gelişmişe doğru izlenen tek bir hat üzerinde görmek ve açıklamak eğiliminde olan evrimci görüştür.

Evrimcilerin önemli bir ismi Lewis Henry Morgan'dır. Morgan yazdığı Eski Toplum kitabında döneminin düşüncesini büyük ölçüde etkilemiştir.

Difizyonizm: Kültürün gelişim ve değişimine en önemli etkenin başka kültürlerden gelen maddi ve manevi öğelerin o kültüre girmesiyle gerçekleştiğini öne sürer. Difizyonizm müzeciliğin en gelişkin olduğu ülke olması nedeniyle Almanya'da gelişmiştir. Difizyonizmi Kuzey Amerikaya taşıyan kişi Franz Boas olmuştur.

Tarihci Özgücü Yaklaşım: Her kültürün kendine özgü ve ayrı bir tarihi olduğu görüşüdür.
İngiliz işlevselciliğinin kurucusu ve başta gelen kuramcısı Bronislaw Malinowski'dir.

Malinowski'ye göre; temel ihtiyaçların karşılanması ikincil ihtiyaçları ortaya çıkarır. Birey esastır ve kültürün bireyi nasıl desteklediği öne çıkar.

Boas kültürel gelenekleri ve yaşam tarzlarını açıklamak için üç temel etkeni incelemenin gerekli olduğunu öne sürmüştür. Bu etkenler; Çevresel Koşullar, Psikolojik etkenler ve Tarihsel bağıntılardır. Boas bunlar içerisinde en yüksek  ağırlığı Tarihsel bağıntılar olarak öne sürmüştür. Boas'a göre toplumlar ve kültürler kendi özgül tarihlerinin ürünüydü.

Yapısal İşlevselcilik Yaklaşımı: Kurucusu ve ilk kuramcısı olan İngiliz Antropolog  Alfred R.  Radcliffe-Browndur. Radcliffe'in ağırlık verdiği odak psikolojik ve biyolojik değil sosyolojiktir. O yüzden bu kuram sosyolojinin temel kavramlarından biri olan toplumsal yapı kavramıyla ilişki kurmayı seçmiştir.

Malinowski bireyin temel ihtiyaçlarına odaklanırken  Radcliffe  toplumsal yapının işlevsel bir biçimde sürüdürülmesine dikkati çeker.

Yeni işlevselcilik akımının önemli bir temsilcisi Max Gluckman'dır.

Reformist bir yaklaşımı benimseyen Gluckman işlevselcilikte  Malinowski'yi esas almakla birlikte onu toplumsal örgütlenme içinde çatışmanın rolünü gözardı etmekle eleştirir.  Dayanışma ve toplumsal sistemin sürekliliğini sağlayan kurumlar yanında düşmanlıklar, aileler arası yabancılaşma, otoriteye yönelen tehditler gibi süreçlerde toplumsal hayatın olağan yönleridir. Gluckman'a göre yinede çatışmaya rağmen toplumsal dayanışma korunabilmektedir.
Fransız Antropolojisi  içerisinden gelen Marksçı Antropoloji Stanley Diamond, Claude Meillasoux ve Maurice Gaudelier gibi antroploglar tarafından kurumsallaştırılmıştır.

Marksizmin tarihsel maddeciliğiyle ve bir ölçüde Marksçı Antropolojiyle buluşan kültürel maddeci yaklaşımın günümüzdeki en önemli temsilcisi Marvin Harris'tir.

Simgeci Antropoloji: Kültürü, o kültürün mensuplarınca ortak olarak paylaşılan simge ve anlamdan ibaret bir sistem olarak görmektedir. Önde gelen savunucusu Clifford Geertz'dir.

Erilmerkezcilik:  Toplumun ve toplumsal zihniyetin örgütlenmesinde erkeği ve onun toplumsal rollerini merkeze alarak davranma ve tutum geliştirme eğilimidir.

Sosyobiyoloji Kuramı:  Toplumsal olgu ve olayların biyolojik ve genetik nedenlere dayalı olduğunu savunan kuramdır.

Evrimci okulun en önemli temsilcilerinden birisi Edwand Taylor'dur. Taylor antropoloji yazınında bu bilimin konusunun kültür olduğunu söyleyen ilk bilim insanıdır.

Çok Hatlı Evrim:  İnsanlığın gelişimini basitten karmaşığa doğru tek ve zorunlu bir çizgi üzerinde değil, çevresel ve toplumsal koşullara bağlı olarak her coğrafyada  ve her zamanda farklı farklı gelişme yollarının ve tarzlarının bulunduğu bir çeşitlilik içinde görmek eğilimindedir.

Antropolojide Özgücü Kuramlar: 
  1. Etnobilim yada Bilişsel Antropoloji Yaklaşımı
  2. Simgeci - Yorumcu Antropoloji Yaklaşımı
  3. Feminist Antropoloji
Tylor kültürel evrimi aklın ilerleyişi olarak görmekteydi. Uygar olanla vahşi olanı birbirinden ayıran en önemli şey uygar olanların hurafeleri terk ederek aklı ve onun ürünü olan bilimi benimsemiş olmalarıdır diyen kuramcıdır.

Kültür-Kişilik kuramının öncüsü ve Boas'ın öğrencisi olan Ruth F. Benedict, hem kültürlerde hemde bireyin ruh hallerinde karşılık bulan ortak tema ve başa çıkma yollarının var olduğunu öne sürmüştü.